Cahil olmamak için çok okumak gerekir
Okuyup ta hayattan ders almayan her insan
Diplomalı eşektir
Karşındakini aptal sanırsan eğer
Yanılırsın arkadaş
Duydukların gördüklerin işittiklerin
Senin için bir nimet
Sanma, ister iyiye yor istersen kötüye
Sonunda geleceksin o ihtiyarlık gününe
Baktığında geçmişe gençliğini görürsün
Sonra dönüp aynada görünce sen kendini
Hatırlarsın geçmişte yaptığın eşekliğine
Bırak artık kibri silkelen kendine gel
Sonra iş işten geçer yanarsın gençliğine
Blog
-
Cahil
-
Öğüt
Dinlemedim öğütleri, Küçüktüm anlamadım,
Yaşanmış gerçeklermiş mazide hep kalan
Söylenen aktarılan her bir sözden dolayı
Anlamamışım cahillik deyip geçmek kolayı
Dinleseydim o zaman, Keşke aklım olsaydı
Gelecekten bir zaman, Verilen her bir öğüt
Söylenen öğütlere, Bahane hazır sanki
Dinlemek sana kalmış dinlememek bahane
Bırak artık düşünme geçmişteki anları
Bırak artık kendini düşünme olanları
Unutma geçmişini mirastır sana kalan
Tatlı bir anı olur seni duygulandıran
Sende tatlı bir anı ol, göçüp gittiğin zaman -
Yol
Yolum taşlı bana tuzak
Engel oluyor takılıyorum
Ağır vücudum, Sonum muallak
Yıpranıyorum telaşlı
Günahlarım mı ağır basacak Sevaplarım mı?
Bir anlık yok oluş mezarda son bulacak
Geriye dönüş yok ileriye hep adım
Kimse bilmez sonumuz ne olacak,
Çekeceğim sorguyu bilemem
Vereceğim cevaplar beni bağlar
Derin karanlık kuyu, belki sonsuz aydınlık
Belki sonsuz bir acı, belki de hiç olmayacak
Yalnızlığım sarıyor ruhumu ürpertiyor
Duruyor geçmiyor zaman
Zamanın içinde kalmışım bir an
Bir anı yaşamak yaşamak gibi
Tutunmak sıkıca sarılmak gibi
Huysuz hırçın,
Yatağından Taşacak bir ırmak sanki
Beklemek anlamsız , gelecek sanki -
Istırap
Yangınım yanımda kavuruyor her yanı
Göz gözü görmez oldu kara dumanlar
Yanık yanık kokar yeşil ormanlar
Her yana kaçışıyor masum hayvanlar
Canımdan can gidiyor yanarken
Aydınlatırken günü ateş
Karartıyor, Karanlık kalp ruhu ıstırap
Durmuyor ruhsuz
Anlamsız kalmış aydınlık
Ruhunun karanlığında
kemiriyor içini azgın ıstırap
Duygusuz anlamsız kahpe zihniyet
Düşmanlık için pusu kurmuş Geleceğime
Bekliyor anı zamansız katil
Düşmanı oldu belki zamanın
Dinmiyor içindeki kini
Kusuyor beynindekini -
Yalnız
Yalnız kaldığın gün beni hatırla
Seni seven, öpüp koklayan…!
Kalbin acıyacak mutlak,
Boş verdin, dinlemedin, umursamadın
Yalnız kaldığın gün beni hatırla
Benim için Değerli olduğun anları
İş işten geçmiş olacak
Kendinle, yalnızlığınla kaldığın an,
Yalnız kaldığın gün beni hatırla,
Yalnız kalmadığın anlarda,
Beni bıraktığın yalnızlığımla
İş işten geçmiş olacak,
Baş başa kaldığın yalnızlığınla.
Yalnız kaldığın gün beni hatırla
Seni düşünen
Ama düşüncesiz sandığın,
Her zaman yanındaydı
Seni seven …!
Yalnız kaldığın gün beni hatırla,
Değer verdiklerinin en altında gördüğün
Değersiz övdüğün,
Değerinden ödün verdiğin tek adam, …!
Umursamıyorum gerçi , yalnız kaldığımı
Yalnızlıklarımı,
değer verdiklerime değer veriyorsun çünkü. -
Şiir
Bir esinti geçer içimden
Dökülür dilimden şiir olur
Kalpten beyne yol olan çizgiyi çizen el olur
Gözün gördüğüne kalp mühür vurur.
Bunun adına yakışan aşk olur.
Dile gelsin kalp, haykırsın gözler
Dinlemesin beyninin söylediğini
Duymasınlar kalp ve gözler
Öyleyse dökülün dilimden dizeler.
Susmayin heceler, anlatın durmadan
Sevdama şahit olun,anlasın mantığım
Rahat bıraksın Kalp ve gözleri
Tutkulu sevdam iz bırakır derinden
Anilar acı tatlı bazen akar derinden
Silmek sadece bana kalsın.
Geçmiste kalmış acıları,
Yaşatmak sana kalsın o tatlı anıları -
Gülüm
Ölüm ne güzeldir ölüm gözlerinde gülüm
Bir damla yaş olup akıp gitmek gülüm
Durmak sessizliğinde sakince gülüm
Akar boşluğa gider anlamsız her günüm
Anlamı yok anlamaya çalışmanın
Sakince seni beklerim gülüm
Bırak kaderimin çizdiği yolda gideyim
Engel olma gülüm
Usandım artık çaresizliği yaşamaktan
Çareme engel olma gülüm
Gittiğim yolun engeli olma
Varlığın yokluguma engel oldu gülüm
Duramam artık gitmem gerek
Gideceğim yerde bekleyeceğim gülüm
Yorgundu her günüm yılmıştım
Bırak sonsuzluğa akayım gülüm
Seni Sarıp sarmalamak gibi
Sarayım sımsıkı sonsuzluğu gülüm
Bırakmazsın biliyorum çaresiz Kalacaksın
Gitmek zamanım gelmişse eğer
Mecbursun Bırakacaksın,
Üzülmek anlamsız olacak
Gittiğim yer benimdir gülüm…. -
Hasret
Ölümün derin durgunluğu
Mezarın sakinliği
Ne zaman bulacak bizi?
Bekleriz hasretle o yanlızlığı
Ruhumuzun huzuru elbet birgün olacak
Belki bugün belki yarın
Dünyanın ağırlığı son bulacak
Hafiflermiyiz bilinmez
Günahlarımız sevaplarımız tartıda,
Zaman içine alır yok eder sonsuzluğu
Akıp gider hayat kurutur suskunluğu
Belki derin bir kuyu belki zirvesi olan bir dağ
İçinemi çekecek kuyu zirveyemi taşıyacak
Her halükarda beklenmeyen olacak
Bilemeyiz sonumuz sonunda ne olacak ! -
Şehir
Ayın ışıkları vurur şehrin üstüne
Şehir kendi halinde ışığa hapsoluyor
Saklar Her köşe Gizem dolu karanlığı içinde
Göremediğim yerde neler yaşanıyor
Bilinmezlik bana oyun oynuyor
Akıp sokaklara yağmalar gibi
Dökülen insanlar sarhoş ve başıboş
Avare dolaşıyor.
Sokaklar bekler yanlız kalmayı
Ayın umursamaz tavrı caresiz bırakır sokakları
Uyu artık bekleme çareyi beyhude
Kıramazsın ayın inadını
Güneş kırar Ancak doğduğunda
O zaman ay başlayacak çaresizliği yaşamayı
Günün sonuna kadar Mecburen kaybolacak -
Andaval
Bir hayal bin hayali yok eder sanki
Durmuş imrenerek bakar andaval
Sessiz ve derinden kıskanç benliği
Durmuş İmrenerek bakar andaval
Kelimeler cümle olup Dökülür dilinden
Manasız manasız söyler andaval
Anlamsız karektersiz bir yorum
Peltek diliyle söyler andaval
Çaresiz hapsolmuş sessiz bir duruş
Bozulur mu bozulmazmi bilmez andaval
Gereksiz manasız belki varoluş
Anlam katmaya çalışır,
Yerinde dilinde bir an beyninde
Varmı yokmu bilmez, andaval
Cümleye dökülmez o kelimeler
Nereden başlayacağını bilmez andaval
Gururlu gurursuz belki o bakış
Hedefe varırmı bilmez andaval
Manalı bir bakışa dönüşür
Manayı bilmez andaval
Yanlış söz Söyleyen sözün esiri
Yanlış söz nedir bilmez andaval
Doğruyu görmeyen kör olmuş belli
Körün halini bilmez andaval
Söyleneni duymayan sağırmış gibi
Bir oraya bir buraya bakar andaval