Kategori: Genel

  • Anam

    Anam! anam! anam!
    Geçmedi gözünde geçmedi zaman
    Biz hala cocuk, biz hala bala’n
    Bizlerin üstünde hep oldu çaban
    Geceleri bizden sonra uyudun
    Sabahları hep bizden önce kalktın
    Sabırlıydın Bıkmadın usanmadin
    Yemedin yedirdin içmedin içirdin
    Hastalıkta baş ucumuzda Sabahları ettin
    Helal et hakkını
    Hakkın kesinlikle ödenmez.
    Tez canlı biraz heyecanlı
    Hep kaygılı,hep düşünceli
    Bırakmadın hiç tasalanmayı
    Rahat etmen gerek otur yerinde
    Evlatların olsun hep Hizmetinde
    Düşünme artık tasalanma sen
    Büyüdük hepimiz büyüdük artık
    Büyüdük üzerimizde olan sevginle
    Şimdide torunların neşe kaynağın
    Onları düşünmeden edemiyorsun
    Eksik olmayan, tasa ve kaygı
    Bizlerle beraber onlarada bulaştı.
    Nerde?nasıl? ne yapıyor?acaba!
    Sorduğun hep aynı bu sorularla
    Rahatligi kendine çok görüyorsun
    Anamız,canımız,
    biz hala senin cocuklarınız.

  • Mezar

    Ölüm mezarda son bulur
    Sonsuzluk başlar gözünü kapadığın anda
    Dağılır tüm benliğin sadece kendin
    İki metre kare bir çukurda
    Hayatını sorgularsın derin derin
    Diğer tarafta neresi yerin?
    Bir ordan bir burdan çıkamazsın bu çukurdan
    Dönüşü yok bunun kaldın çaresiz.
    Beklemek çaresizliği nöbetçi gibi
    Beklemek anlamsız gibi
    Beklemek iki metre kare bir çukurda
    Ölüm değildir seni o çukurda tutan
    Gerçeğe gözün açıldığı an
    Yalandır sana kalan Bakar durursun
    Anlamsızca bakışlarla haline
    Pişmanlık seni bulur bir anda
    iki metre kare bir çukurda
    Düzeltmek için nelerini vermezdin aslında
    Kaldığın yerden başlasan keşke
    Son pişmanlık,pişmanlığın en büyüğüdür
    Hakettiğin sadece senin son günündür.

  • Vatan

    Anası, askere yolladı parmakları kınalı
    Dedi oğluna orası peygamber ocağı
    Vatan sana emanet kor düşürme toprağına
    Hakkımı helal etmem bakmazsan vatanıma
    Dedi kınalı mehmet sen merak etme ana
    zor olsada emânet emanet Vatan bana
    Allah’ım verdi canı kanımla sularım toprağı
    Dönüp arkama bakmam veririm aldığım canı
    Mehmet gitti sınıra nöbet sırası onda
    Düşman pusu bekler Mehmet’in karakolunda
    Sarar etraflarını askerin haberi yok
    Nöbetçi mehmet görür düşmanın cüretini
    Biran tereddüt etmez hemen çeker tetiği
    Sağı solu hep düşman durmadan saldırıyor
    Şehadet şerbetini içme zamanı geldi
    Anasına söz verdi kor düşürmem ben dedi
    Düşmanın insafı yok insanlığıda gitmiş
    Göhsünü siper eden Mehmet’i şehit etmiş
    Annesi o anda olduğu yere çökmüş
    Mehmet’in şehadeti gözlerine görünmüş
    Açmış elini havaya nemutlu şimdi bana
    Şehit anası oldum bayramdır büğün bana
    Gözündeki yaşları silip ayağı kalkmış
    Pencereyi açıp mahalleye haykırmış
    Oğlum şehit oldu ben şehit anasıyım
    Emdiği süt gibi Helaldir oğluma hakkım.

  • Bebek

    Bir noktadan bir hayat oluşur bedeninde
    Bağın çok güçlü bağlar ikinizide
    Yaşadığın acı tatlı anıları içindeki hisseder
    Büyür durmadan içinde umutlarınla beraber
    Gelecek,kimbilir neler getirecek
    Düşüneceksin onun için hiç durmadan
    Yaşayacaksınız biran Hesap sormadan
    Hayatın güzelliğini onun için istersin
    Gam keder hüzünleri nedense çekeceksin
    O gün geldiği an alınca kucağına
    Yüreginde coşkuyla basacaksın bağrına
    O artık muhtaç sana her zaman Yaşayacak
    İhtiyaç onun için Yemek, içmek, uyumak
    Sadece sevdiğin için Yaptığın fedakarlık
    Hiç durup dinlenmeden yapacaksın Analık
    O gün gelmesin,büyümesin istersin
    Hep yanında olsun,bırakma der iç sesin

  • Tek Tek

    Bırakıp gittiler tek tek
    Arkalarına bir kez olsun bakmadan
    Dünyanın cazibesine kapılmadan
    Umursamadan gittiler tek tek
    Bir an olsun aldanmayıp
    Kanmayıp, inanmayıp, sanmayıp
    Yalan dünyadan gerçeğine
    Yalanın içinde yoğrulmadan
    Umursamadan gittiler tek tek
    Bıraktılar sevdiklerini geride
    Özlem nedir düşünmeden
    Özlermiyiz demeden
    Umursamadan gittiler tek tek
    Tek tek gidenlerin hepsi beraber
    Gittikleri yerde keyifleri yerinde bence
    Gam yok tasa yok düşünce nerde
    Umursamadan gittiler tek tek
    Sevenlerini geride bıraktılar
    Sahte olsa da, gerçek olsada
    Aldanmış olsada Yanılmışsada
    Umursamadan gittiler tek tek
    Buluşma zamanı geldiğinde o gün
    Seni beklerler sohpetlerine
    Tek tek gidenlerin içinde bir gün
    Onlar gibi Sende umursamayacaksın

  • İhanet

    Adam kadını üzmüş bagırıyor durmadan
    Hayatını sorgular kendine hesap sormadan
    Güzel olan ne varsa aldın gittin benden hep
    Hayatımın en güzel çaglarını tükettin
    Tükendim artık senle geceyi yırtan sesle
    Şimdi genç birini bulup hep gününü gün ettin
    Beni evde bıraktın başbaşa çocuklarla
    Sen gezip duruyorsun sevgilinle baş başa
    Kendine hakim olmaz Adam kadına vurur
    İçindeki tüm kini yumruğuyla savurur
    Kadın susmaz artık yapılan haksızlığa
    Bu gece son bulacak konulacak son nokta
    Adamın gözü dönmüş yürür kadının üstüne
    Tutup yakasını sanki haklıymış gibi,
    Yardım ister çevreden,gücünün yettiğince
    Sakinleşmek yerine daha öfkeli bir sesle
    Söylediği sözlerin agırlığı altında
    Ezildi karşısındaki pişman oldu sonunda
    Yanlız kaldı bir anda yaptığı hatalarla
    Onarılmaz yaralar açıldı yüreklerde
    Tamiri çok zor artık dönüş yok gibi geriye
    Bırakmak gerek artık birlikte yaşlanmayı
    Bitirmeyecek bu asla gözlerde yaşarmayı
    Herkes kendi yolunda sürecek hayatını
    Unutmak zor olsada kapanmayan yaralar
    Hayat devam edecek akıp gidecek zamanlar.

  • çocuk

    Sümüğü akar ağlar,Kolunda sanki mendil var
    İstediği bir düdük,sanki orkestra kuracak
    Ağlatmayın cocuğu bestesini unutacak
    Bir ömür birdaha hiç yaşanmayacak
    Gereksiz gördüğün şey,Onun için önemli
    Çalacağı tek bir nota, Kulağında pamukla
    Dinlermiş gibi yapacaksın, Ağzın kulağında
    Bir ömür birdaha hiç yaşanmayacak
    Yaşadığı günler tatlı gelecek hepsi sana
    Unutmayacaksın sen hiç bir anılarını
    O çaldığı bir notada aklın hep kalacak
    kulağında pamuk, keşke hiç olmasaydı.
    Bir ömür birdaha hiç yaşanmayacak
    Bir çocuk hayalinin içinde yaşamak için
    Gözlerindeki canlılığını görmek için
    Nelerini verecek insanlar var
    Sen elindekinin kıymetini bil yeterki
    Bu ömür birdaha hiç yaşanmayacak

  • Gençlik

    Gençliğin cahilliği ele geçirir beynini
    Yaptıkların anlamsız tanımaz kimse seni
    Olgunlaşmak elinde, zamanla birlikte
    Oturacak yerine
    Asilik ve başkaldırı meziyet sanırsın hep
    Tanımazsın atanı saygın olmaz kimseye
    Emin ol pişman olacaksın Gün geldiğinde
    kafanı kaldırıp Aynada baktığında Kendine
    Söylenenler öğütler umurunda olmaz hiç
    İnatla yapacaksın Kafaya koyduğunu
    Durduramayacak seni atanın bildiği sonu
    Söyleyecek sana hep yolundan çevirmek için
    Tek derdi olur ancak sadece senin iyiliğin
    Seneler akıp geçer hırçın bir nehir sanki
    Sonunda sakinleşeceksin atanın dediği gibi
    Akıp giden seneler kesin bir şey alacak
    Ne alıp almayacağı sadece sana kalacak
    Ama kesin bir şey var heba olan yılların
    Aklına gelecek hep gençliğindeki hataların
    Atana yaptıkların sen ata olduğunda
    Kısır bir döngüdür bu önüne çıkar sonunda

  • Gözler

    Çok katıydı ezerdi insanı bakışlar
    Gözlerindeki nazar seni sorgular
    Söylediği söz sanki keskin bir bıçak
    Bağrını dağlar kelimeler Ağzından akarak
    Boğazında nedense düğümlenir
    Hür olmak için Çırpınan sözler
    Konuşmak anlamsız son sözü hep o söyler
    Uyuşur beynin anlamsız kelimeler
    Duymamak için kulak isyan eder
    Sarılmak boşluğa sımsıkı ister bedenin
    Kolların isteksiz omuzda kalsın yerim
    Bakışı düşmanca,savaşırsın bakışınla
    Galip gelemez ancak kayıtsız bakışına
    Bırakmaz peşini o zalim gurur
    En hassas yerin kalbinde durur
    Laf geçmez söz dinlemez inatla mağrur
    Kontrol edemezsen yapar seni Mağdur

  • Sen

    Kuru bir yağmur akar, Güneş’ten
    Kavururcasına ıslatır bedenini
    Gündüzün Karanlığı aydınlatır ufkunu
    Kap kara bir aydınlık kör eder Ruhunu
    Çölde esen soğuk bir rüzgar
    Kutupta tatlı bir meltem var
    Sarar tüm bedenini tatlı bir korku
    Ürpertir içini sade bir duygu
    Çığlık çığlığa sessizliktesin
    Suskun ve sakin çırpınışların
    Durmaz sahile vuran dalgalar gibi
    Anlamsız Alıp götürür enginlere seni
    Uzak daha yakındır yakından
    Vardığını sanırsın yakındaki uzaktan
    Yitirmek istemezsin yitip gidenleri
    Giderken alıp götürür sendeki seni
    Sadece yokluğu hissedersin varlıkta
    Varlığın kaybolur gider yokluğunda