Yazar: Borahan Ergülen

  • Cahil

    Cahil olmamak için çok okumak gerekir
    Okuyup ta hayattan ders almayan her insan
    Diplomalı eşektir
    Karşındakini aptal sanırsan eğer
    Yanılırsın arkadaş
    Duydukların gördüklerin işittiklerin
    Senin için bir nimet
    Sanma, ister iyiye yor istersen kötüye
    Sonunda geleceksin o ihtiyarlık gününe
    Baktığında geçmişe gençliğini görürsün
    Sonra dönüp aynada görünce sen kendini
    Hatırlarsın geçmişte yaptığın eşekliğine
    Bırak artık kibri silkelen kendine gel
    Sonra iş işten geçer yanarsın gençliğine

  • Öğüt

    Dinlemedim öğütleri, Küçüktüm anlamadım,
    Yaşanmış gerçeklermiş mazide hep kalan
    Söylenen aktarılan her bir sözden dolayı
    Anlamamışım cahillik deyip geçmek kolayı
    Dinleseydim o zaman, Keşke aklım olsaydı
    Gelecekten bir zaman, Verilen her bir öğüt
    Söylenen öğütlere, Bahane hazır sanki
    Dinlemek sana kalmış dinlememek bahane
    Bırak artık düşünme geçmişteki anları
    Bırak artık kendini düşünme olanları
    Unutma geçmişini mirastır sana kalan
    Tatlı bir anı olur seni duygulandıran
    Sende tatlı bir anı ol, göçüp gittiğin zaman

  • Yol

    Yolum taşlı bana tuzak
    Engel oluyor takılıyorum
    Ağır vücudum, Sonum muallak
    Yıpranıyorum telaşlı
    Günahlarım mı ağır basacak Sevaplarım mı?
    Bir anlık yok oluş mezarda son bulacak
    Geriye dönüş yok ileriye hep adım
    Kimse bilmez sonumuz ne olacak,
    Çekeceğim sorguyu bilemem
    Vereceğim cevaplar beni bağlar
    Derin karanlık kuyu, belki sonsuz aydınlık
    Belki sonsuz bir acı, belki de hiç olmayacak
    Yalnızlığım sarıyor ruhumu ürpertiyor
    Duruyor geçmiyor zaman
    Zamanın içinde kalmışım bir an
    Bir anı yaşamak yaşamak gibi
    Tutunmak sıkıca sarılmak gibi
    Huysuz hırçın,
    Yatağından Taşacak bir ırmak sanki
    Beklemek anlamsız , gelecek sanki

  • Istırap

    Yangınım yanımda kavuruyor her yanı
    Göz gözü görmez oldu kara dumanlar
    Yanık yanık kokar yeşil ormanlar
    Her yana kaçışıyor masum hayvanlar
    Canımdan can gidiyor yanarken
    Aydınlatırken günü ateş
    Karartıyor, Karanlık kalp ruhu ıstırap
    Durmuyor ruhsuz
    Anlamsız kalmış aydınlık
    Ruhunun karanlığında
    kemiriyor içini azgın ıstırap
    Duygusuz anlamsız kahpe zihniyet
    Düşmanlık için pusu kurmuş Geleceğime
    Bekliyor anı zamansız katil
    Düşmanı oldu belki zamanın
    Dinmiyor içindeki kini
    Kusuyor beynindekini

  • Yalnız

    Yalnız kaldığın gün beni hatırla
    Seni seven, öpüp koklayan…!
    Kalbin acıyacak mutlak,
    Boş verdin, dinlemedin, umursamadın
    Yalnız kaldığın gün beni hatırla
    Benim için Değerli olduğun anları
    İş işten geçmiş olacak
    Kendinle, yalnızlığınla kaldığın an,
    Yalnız kaldığın gün beni hatırla,
    Yalnız kalmadığın anlarda,
    Beni bıraktığın yalnızlığımla
    İş işten geçmiş olacak,
    Baş başa kaldığın yalnızlığınla.
    Yalnız kaldığın gün beni hatırla
    Seni düşünen
    Ama düşüncesiz sandığın,
    Her zaman yanındaydı
    Seni seven …!
    Yalnız kaldığın gün beni hatırla,
    Değer verdiklerinin en altında gördüğün
    Değersiz övdüğün,
    Değerinden ödün verdiğin tek adam, …!
    Umursamıyorum gerçi , yalnız kaldığımı
    Yalnızlıklarımı,
    değer verdiklerime değer veriyorsun çünkü.

  • Şiir

    Bir esinti geçer içimden
    Dökülür dilimden şiir olur
    Kalpten beyne yol olan çizgiyi çizen el olur
    Gözün gördüğüne kalp mühür vurur.
    Bunun adına yakışan aşk olur.
    Dile gelsin kalp, haykırsın gözler
    Dinlemesin beyninin söylediğini
    Duymasınlar kalp ve gözler
    Öyleyse dökülün dilimden dizeler.
    Susmayin heceler, anlatın durmadan
    Sevdama şahit olun,anlasın mantığım
    Rahat bıraksın Kalp ve gözleri
    Tutkulu sevdam iz bırakır derinden
    Anilar acı tatlı bazen akar derinden
    Silmek sadece bana kalsın.
    Geçmiste kalmış acıları,
    Yaşatmak sana kalsın o tatlı anıları

  • Gülüm

    Ölüm ne güzeldir ölüm gözlerinde gülüm
    Bir damla yaş olup akıp gitmek gülüm
    Durmak sessizliğinde sakince gülüm
    Akar boşluğa gider anlamsız her günüm
    Anlamı yok anlamaya çalışmanın
    Sakince seni beklerim gülüm
    Bırak kaderimin çizdiği yolda gideyim
    Engel olma gülüm
    Usandım artık çaresizliği yaşamaktan
    Çareme engel olma gülüm
    Gittiğim yolun engeli olma
    Varlığın yokluguma engel oldu gülüm
    Duramam artık gitmem gerek
    Gideceğim yerde bekleyeceğim gülüm
    Yorgundu her günüm yılmıştım
    Bırak sonsuzluğa akayım gülüm
    Seni Sarıp sarmalamak gibi
    Sarayım sımsıkı sonsuzluğu gülüm
    Bırakmazsın biliyorum çaresiz Kalacaksın
    Gitmek zamanım gelmişse eğer
    Mecbursun Bırakacaksın,
    Üzülmek anlamsız olacak
    Gittiğim yer benimdir gülüm….

  • Hasret

    Ölümün derin durgunluğu
    Mezarın sakinliği
    Ne zaman bulacak bizi?
    Bekleriz hasretle o yanlızlığı
    Ruhumuzun huzuru elbet birgün olacak
    Belki bugün belki yarın
    Dünyanın ağırlığı son bulacak
    Hafiflermiyiz bilinmez
    Günahlarımız sevaplarımız tartıda,
    Zaman içine alır yok eder sonsuzluğu
    Akıp gider hayat kurutur suskunluğu
    Belki derin bir kuyu belki zirvesi olan bir dağ
    İçinemi çekecek kuyu zirveyemi taşıyacak
    Her halükarda beklenmeyen olacak
    Bilemeyiz sonumuz sonunda ne olacak !

  • Şehir

    Ayın ışıkları vurur şehrin üstüne
    Şehir kendi halinde ışığa hapsoluyor
    Saklar Her köşe Gizem dolu karanlığı içinde
    Göremediğim yerde neler yaşanıyor
    Bilinmezlik bana oyun oynuyor
    Akıp sokaklara yağmalar gibi
    Dökülen insanlar sarhoş ve başıboş
    Avare dolaşıyor.
    Sokaklar bekler yanlız kalmayı
    Ayın umursamaz tavrı caresiz bırakır sokakları
    Uyu artık bekleme çareyi beyhude
    Kıramazsın ayın inadını
    Güneş kırar Ancak doğduğunda
    O zaman ay başlayacak çaresizliği yaşamayı
    Günün sonuna kadar Mecburen kaybolacak

  • Andaval

    Bir hayal bin hayali yok eder sanki
    Durmuş imrenerek bakar andaval
    Sessiz ve derinden kıskanç benliği
    Durmuş İmrenerek bakar andaval
    Kelimeler cümle olup Dökülür dilinden
    Manasız manasız söyler andaval
    Anlamsız karektersiz bir yorum
    Peltek diliyle söyler andaval
    Çaresiz hapsolmuş sessiz bir duruş
    Bozulur mu bozulmazmi bilmez andaval
    Gereksiz manasız belki varoluş
    Anlam katmaya çalışır,
    Yerinde dilinde bir an beyninde
    Varmı yokmu bilmez, andaval
    Cümleye dökülmez o kelimeler
    Nereden başlayacağını bilmez andaval
    Gururlu gurursuz belki o bakış
    Hedefe varırmı bilmez andaval
    Manalı bir bakışa dönüşür
    Manayı bilmez andaval
    Yanlış söz Söyleyen sözün esiri
    Yanlış söz nedir bilmez andaval
    Doğruyu görmeyen kör olmuş belli
    Körün halini bilmez andaval
    Söyleneni duymayan sağırmış gibi
    Bir oraya bir buraya bakar andaval