Kuru bir yağmur akar, Güneş’ten
Kavururcasına ıslatır bedenini
Gündüzün Karanlığı aydınlatır ufkunu
Kap kara bir aydınlık kör eder Ruhunu
Çölde esen soğuk bir rüzgar
Kutupta tatlı bir meltem var
Sarar tüm bedenini tatlı bir korku
Ürpertir içini sade bir duygu
Çığlık çığlığa sessizliktesin
Suskun ve sakin çırpınışların
Durmaz sahile vuran dalgalar gibi
Anlamsız Alıp götürür enginlere seni
Uzak daha yakındır yakından
Vardığını sanırsın yakındaki uzaktan
Yitirmek istemezsin yitip gidenleri
Giderken alıp götürür sendeki seni
Sadece yokluğu hissedersin varlıkta
Varlığın kaybolur gider yokluğunda
Bir yanıt yazın